Seferihisarlı genç bir girişimci olan Çise Ulus, bölgenin önemli bir değeri ve coğrafi işaretli ürünü mandalinayı daha lezzetli nasıl üretebilirim sorusunun cevabı olarak The 7 markasını sektöre kazandırdı. İlaçsız tarımla büyüyen bu lezzetli mandalinalar The 7 ürün portföyünde yaş olarak, dondurma olarak ve jeotermal ile kurutulmuş cips olarak karşımıza çıkıyor. Markanın ismi ise Ulus’un babaannesi Hacer Ulus’un henüz daha çok gençken aldığı 7 dönüm bahçeye 7 adet mandalina fidesi dikmesiyle başlayan bu hikayeye atıfta bulunuyor. The 7 markasının kuruluş sürecini Ulus şu sözlerle anlatıyor: “Ben Seferihisar doğumluyum. Çocukluğum mandalina bahçemizde geçti. Ailem ticaretle ilgilendiği için tezgahtarlıktan garsonluğa kadar uzanan bir çalışma geçmişim oldu. Üniversite hayatım boyunca Türkiye’nin önde gelen topluluklarından olan Türkiye Girişimcilik Vakfı, Yeni Bir Lider Derneği gibi kurumlardan girişimcilik ve liderlik konularında eğitimler aldım. Mezuniyetimin ardından İngiltere’de dil eğitimi aldıktan sonra Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde dijital pazarlama ve satış pozisyonlarında görev almaya başladım. The 7’ın markalaşma süreci ise pandemi dönemine denk geldi. Sokağa çıkma yasaklarında bahçemde daha fazla zaman geçirme fırsatım oldu. Ve en iyi mandalinayı üretmek için araştırmalara ve bitkisel denemelere başladım. Sonucunda kendi doğal tarifimi çıkardım. Bu tarifle birinci kalite ürün elde ettik. Sağlığı paylaşmak adına da markalaştırmayı tercih ettim.”
The 7’ın bahçesinde Çise Ulus’un kendi tarifi olan doğal tekniği sayesinde mandalinaların tadı ve yapısı farklılaşıyor. Ulus, bahçede kendiliğinden çıkan ısırgan otunu toplayıp uzun süre suda bekletiyor. Ardından bu malzemeyi kille karıştırıp ağaçlara sıkıyor. Bu uygulama sayesinde zararlı böcekler yeşili gri görüyor ve ağaçlara zarar vermelerinin de önüne geçilmiş oluyor. Çise Ulus, “Ayrıca uygulama ağacın ve meyvenin üzerinde toz gibi kalarak, soğukta battaniye, sıcakta şemsiye görevi görüyor. Yere düşen mandalinalarımızı ise mandalina sirkesi olması için bekletiyor, budama zamanı geldiğinde kesilen dalları dezenfekte etmek ve ağacın bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanıyoruz. Budadığımız dalların bir kısmını öğütüp toprağın altına gömüyor, diğer kalan budanmış dalları yakıp kül haline getirip ağaç köklerine döküyoruz. Toprağın azot miktarını arttırmak için ise güvercin, keçi gübresi ile gübreleme yapıyoruz. Bahçedeki arılarımız ağaçlarda tozlanma sağlayarak mandalinaların daha düzgün şekilli ve kaliteli olmasını sağlıyor. Bahçedeki yabani otlar için ilaç atmıyor, yerine kaz besliyoruz. Yabani otları yiyerek yok ediyorlar hem de gübreleri toprağın azot seviyesini attırıyor. The 7, doğadaki hiçbir canlıya zarar vermeden tarım uygulamalarını gerçekleştirir ve bu özelliğinden dolayı güven duyulan sağlıklı ürün olarak öne çıkar ” diyor.
The 7, ürün gruplarıyla yüksek beğeni kazanmayı başarıyor. Öyle ki gelen yorumlar genellikle insanların çocukluğunda yedikleri mandalinalara benzediği yönünde. Ulus, “Bahçemde kullandığım yöntemler doğanın kendisi. Ağaçların altında kendiliğinden çıkan ısırgan otu ve doğal kil ile tarım yapıyoruz. Hiçbir şekilde ilaç kullanmıyoruz. Doğayı doğayla bırakıp sadece satış pazarlamasını üstleniyoruz. Arılar, kazlar, solucanlar... Sonucunda kalıntısız, olması gerektiği gibi bir ürün çıkıyor” diyor.
Markanın ürün portföyünde bulunan mandalina cipsler hem besin değerini koruması hem de 12 ay tüketilebilmesi nedeniyle ön plana çıkıyor. Mandalina ve buharın kullanıldığı jeotermal teknikle kurutulan cipsler lifli yapısıyla tokluk hissi veriyor. Bu nedenle de sağlıklı ve az kalorili beslenen insanlara da hitap ediyor. Ayrıca bu ürün gastronomi sektöründe de beğeni toplamayı başardı. Özellikle kokteyllerde, kahve servisinde, balık ve kuş grubu yemeklerde sıklıkla kullanılmaya başlanan bu ürünü kahvaltı bowl’larında ya da spor sonrası atıştırmalık olarak da tercih edebilirsiniz.
Haberin detayını okumak için: